Çocuklar için buradayız. Onlar bizim yardım etmemizin şart olduğu çocuklar. Aksi takdirde acı çekmeye devam edecek çocuklar…
Başlangıç Derneği, 2017 yılında kurulmuş bir sivil toplum örgütü olup, İstanbul’daki Aile Bakalığı çocuk evlerinde bakılan yüzlerce çocuğa bazen direk olarak, çoğu zamanda Bakanlık çalışanlarına verdiği destekle ulaşmıştır. Bu çocuklar, aileleri tarafından bakılamayan, ağır ruhsal bozuklukları olup da yaşların uygun yeteri sayıda psikiyatri servisi olmadığından evlerinde bakılamayan, madde bağımlısı çocuklar, mülteci çocuklar, ergen anneler ve onların bebekleri, şiddetle istismara uğramış ya da ihmal edilmiş çocuklar ya da koruyacak kimsesi olmayan çocuklar. Bazıları yakında 18 yaşına girecek. Bazıları ise sadece birkaç günlük.

3 cesur kadın Menekşe Alpay, Berna Hocaoğlu ve Petek Feriha Uzuner Arıoğlu, bu çocuklara yardım ellerini uzatmak için yola çıktılar ve 2016 yılının sonunda Başlangıç Derneğini kurdular. Senelerce hastane yöneticiliği yapmış, başarılı bir infeksiyon hastalıkları uzmanı ve insan hakları savunucusu olan Başlangıç Derneği Başkanı Dr Berna Hocaoglu, “İçlerinden bir tanesine bile dokunma şansınız olsa, bu çocukları gördükten sonra siz de aynı şeyi yaparsınız “diyor. Harvard Tıp Okulu’ndan erişkin psikiyatristi Dr Menekşe Alpay, akıl hocam, arkadaşım, şimdiye kadar tanıdığım en iyi psikiyatr, bilge, tutku dolu bir doktor arkadaşlarına uzandı ve bu yolculuğa okyanusun diğer tarafından katıldı. Kadın Doğum Uzmanı Dr Petek Feriha Arıoğlu’nun bir ayağı İstanbul’da diğeri Londra’da. Vizyoner, nazik ve ikna kabiliyeti çok yüksek, çok başarılı bir perinatoloji uzmanı Başlangıç Derneği’nin sözcücü. Derneğin korunmasız gruplarda travmayı önleme ve travmatize olanların bilimsel verilere dayanan tedavilere ulaşmasını sağlanması ilkesiyle yola çıkılan mesajını yayma konusunda eşsiz bir tecrübeye sahip. Mart 2017’de Londra’da travmatize çocuklarla çalışmış, çocuk ve ergen psikiyatristi ve psikoterapist olarak beni aralarına çağırdılar. Benim mesleğimdeki en anlamlı yolculuklarımdan birisi de böyle başladı.

İnsanları aşırı acı ve sıkıntı içinde gördüm. Çok kapsamlı eğitimim sırasında ne gördüğüm ya da ne hissettiğimi bir kenara koyup sakin kalmayı öğrendim. Fakat çocukların, özellikle de bebeklerin yalnızlığı ve umutsuzluğu eziciydi. Menekse beynimiz, bütün projeyi koordine ediyor, çok çalışıyor ve nasıl ilerleyeceğimiz konusunda bize öncü oluyor. Berna ve Petek ise tüm bu hayallerimizi alıp gerçeğe döndürüyor.
Nisan ve Ağustos aylarında Michelle Jacobo, Melissa Jacobo, Hülya Bingöl Çağlayan ve ben bu grup için en uygun tedavi şekli olan Diyalektik Davranışçı Terapi ve çocuk ve ergen ruh sağlığı hastalıkları konusunda eğittik. Diyalektik Davranışçı terapi zihin ve bedeni bir araya getirir. Bireylerin, stresli anlarında duygularını tolere etmelerine ve düzenlemelerine yardımcı olur ve kendiriyle ve dünyayla en etkili ve daha az yıkıcı bir şekilde başa çıkma becerilerini öğretmeyi amaçlar. Eğitimler sadece bir başlangıçtı, ancak büyük bir başarıydı.
17 Aralık 2017’de ilk halka açık bilimsel toplantımızı gerçekleştirdik. Amacımız, direnci arttırmanın, zihin ve bedenimizi desteklemenin, travmanın etkilerini önlemenin ve tedavi etmenin önemi konusunda farkındalık yaratmaktır. İlk toplantımızda çocuğun psikolojik doğumuna odaklandık. Fetal dönemden başlayarak çocuğun ebeveynleri tarafında dayanıklı, özgüvenli ve yaratıcı olarak yetiştirilebilmeleri için bebeklik döneminde önem taşıyan unsurları ele aldık. Boston’dan pediatrist ve bebek ruh sağlığı uzmanı Dr Beril Bayrak Bulucu, Dr Petek Feriha Arıoğlu, doğum psikoloğu Nese Karabekir’le beraber harika bir işbirliği yaptık. Bilimsel verileri daha geniş kitlelere yaymak için bu tip programları yapmaya devam edeceğiz.
18-20 Aralık 2017’de Aile Bakanlığı Çocuk Destek Merkezi’nde, Dr Beril Bayrak ve Dr Petek Arıoğlu ile beraber çok önemli ve etkisi de beklediğimizden çok daha yüksek olacak bir çalışma gerçekleştirdik. Ergen anneleri ve bebeklerini desteklemek ve 0-2 yaş grubunun psikososyal gelişimini desteklemek için bu evlerde tüm meslek gruplarından çalışsanlarla bir Çalıştay düzenledik. Oradayken tekrar evleri ziyaret ettik ve çocuklarla çalıştık.
İlk günün sabahı, Dr Beril Bayrak ergen anneler ve bebekleri ile çok etkileyici, yararlı bir çalışma gerçekleştirdi. Amaç annelere bebeklerini tanıtmak, gelişim seviyelerini göstermek ve olumlu söylemlerle, güçlü taraflarının gösterilmesiyle anne-bebek bağını teşvik etmek. Kendisi çok nazik ve sevecen. Anneler onunla kendilerini güvende hissediyorlar. Bu güzel çalışmayı görmek bana çok büyük bir ümit verdi. Kızların izniyle eğitim vereceğimiz gruba göstermek için bu çalışmayı kaydettik.
Öğleden sonra Dr Petek Arıoğlu, ergenlerde hamilelikte fiziksel sağlıklarının nasıl desteklenebilecekleri hakkında konuştu. Bu sunum uzun ve verimli bir tartışmayla devam etti.
Günü bitirmeden, ergen hamileler ve annelerle orada olduğumuz sürece grup çalışması yapmaya karar verdik. Onların bir topluluk olarak sağlıklı iletişim kurmalarına teşvik etmek ve güvenliği arttırmak için günlük. İngiltere’de eşi benzer tüm evlerde yapıldığı gibi günlük sabah toplantıları yapmanın önemli olduğuna ikna ettik. Kızlar kendilerini çok güzel ifade ettiler ve katılımcıydılar.
Ergenler hamile kaldıklarında bebeksi duyguları ortaya çıkar. Bazıları yoksun kaldıkları ilgi ve sevgiyi bebeklerindeki ilişkide bulabileceklerini umarlar. Bunu bulamayınca tam bir hayal kırıklığı olur. Bu ergenlerde büyük bir kayıp hissi ve bilinmeyenin korkusu ortaya çıkabilir. Bu endişe bizim normalde başa çıkmamız gerekenden çok daha büyüktür.
İkinci günün sabahı Dr Beril, bebeğin gelişimi ve özellikle duygusal ve sosyal gelişim üzerine mükemmel bir sunum yaptı. Daha sonra bebek ve bakıcı arasındaki bağlanma hakkında konuşmaya devam ettik, ama bu sefer ideal değil, güvensiz bağlanma ve bu bebeklerin gelişiminde fark yaratmak için yapılabilecekler küçük, pratik ama anlamlı tekniklerdi konumuz. Yeterince ilişki kurma şansı olmayan çocuk, içine kapanabilir, öfkeli davranabilir ya da birkaç kişiye bağlanmaktansa herkesle ilgilenebilir. Fakat bağlanma, kalıcı, statik değildir. Bağlanılan kişiye göre ve zaman içinde değişebilir. Her zaman ümit var. Bakıcı anneler, meslek elemanları ve Bakanlık’taki üst düzey yöneticilerle muhteşem bir çalışma gerçekleştirdik. Zor koşullarda yaptıkları iş, çocuklara ve onların iyiliğine dair her seviyede ve rolde çalışanın bağlılığı ve bizi aralarına en misafirperver şekilde kabul edip önerilerimize açık olmaları bize bu projeler için inanılmaz bir güç verdi. Aynı gün çocukların hayatlarında bebeklik dönemlerinden başlayarak erkek figürlerin önemini vurguladık. Eğer bebeklik döneminden itibaren babalar duyarlı bir şekilde bebekleriyle oynarlarsa, bu çocukların gelecekte akademik başarısı artıyor, daha iyi sosyal ilişkiler kuruyorlar, depresyon skorları azalıyor.
Üç günün sonunda kesinlikle bir daha görüşme ve çalışmalarımıza devam etme kararıyla vedalaştık. Kendi içlerinde çalışmamızda çıkardıkları dersleri, önerileri uygulamak için hemen organize oldular. Dr Beril Bayrak ile birlikte bir sonraki aşamada çocuk gelişim kılavuzu hazırlayarak onlara destek olmaya devam edeceğiz. Onların en güncel bilimsel verilere ulaşmalarını sağlamak ve bu çocukların gelişimi için bu verileri nasıl yorumlayabilecekleri konusunda desteğe her zaman açığız.
Uz Dr Esra Çağlar
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı, Psikoterapist
Tavistock Kliniği, Londra